13 Mart 2012 Salı

Takımın için bağırmak..


Bağırmasanda belki takım kazanabilir ama mesela bağırdığında diyorsunki ya çorbada benimde tuzum oldu, gaza getirdim..
(bölüm 7 -mucize) 

Ali Sami Yen..


Üstünde bir sis olurdu, rakibin üstüne çökerdik, o ses kapalının tavanına vurur, sahaya şimşek gibi inerdi.. Bi geçenlerde yolum düştü itfaiye kapısı duruyor sanırım onu görünce mutlu oldum o demirlerin arasından baktım. Birçok kişi acıkcası bir stad için gözyaşı döktü dünyada varmıdır bilmiyorum ama gerçekten canımız acıyor hala..
(bölüm 6 -yalnız derbi) 

Galatasaray maçları..


Galatasaray maçlarının heyecanı zaten bambaşka maçtan önce ertesi gün Galatasaray'la oynuyoruzun bilinci ile uyumak o tadı yaşayarak uyanmak falan çok farklı. Fikstürü cektiğimiz zaman ilk Galatasaray maçı nezaman Kadıköydemi? Oradamı? Kaçıncı hafta? nasıl gideriz? hangi aya geliyor? yağmurlu mu? kış mı yaz mı?  
(bölüm 6 -yalnız derbi) 


Derbi özlemi..


Şahsen Fenerbahçe'yi özlüyorum abi ben Fener maçı bittikten sonra yensekte yenilsekde bir daha Fenerbahçe ile nezaman karşılaşacağız hadi ozaman gelsin istiyorum..
(bölüm 6 -yalnız derbi) 

Fenerbahçe maçları..


Fener maçı moduna girme aslında 1 hafta önceden başlar, gitgide stresi derecesi artar. Fener galibiyeti bizim için birçok şeyden daha önemli..
(bölüm 6 -yalnız derbi) 



Bir maçı hissetmek..


İstanbul'a hep Galatasaray için geldim, İstanbul bana Galatasaray'ı anımsatıyor ve hep geldiğim zamanlarda önce bir Nevizadeye bir uğrarım yani ondan sonra balık çarşısına bir uğrarım midyemi yerim sonra dolaşırım sadece maça gitmek değil benim amacım o maçın havasını solumak, o maçı anlamak, hissetmek..
(bölüm 6 -yalnız derbi) 

12 Mart 2012 Pazartesi

Bize Her Yer Trabzon!


Deplasmana gidiyorken bize heryer Paris dediler işte dedik ne Parisi? Paris kim yani? 
Bize Her Yer Trabzon!
(bölüm 5 -mazi)

Trabzonspor bizim için..


Trabzonspor bizim için yaşam sebebi her günümüzde o var sadece maç günü değil.. 
(bölüm 5 -mazi)

Beklemek gücünü sevmekten alır..


(bölüm 4 -hasret)

Gurur..


Ben çiziyordum emre boyamaya başlıyordu ben çizimi bitirdikten sonra yine boyamaya devam ediyordu şimdi internette bir yazı yayınlıyoruz pankart çalısması var diye deplasmana gidecek gibi herkes oraya pankart çalısmasına geliyor yardım etmeye ve bundan gurur duyuluyor yani tribune asıldığı zaman bu pankart herkes diyorki bende yaptım bu pankartı. 
(bölüm 4 -hasret)

El emeği pankart..


El emeği pankart yani nasıl söyleyeyim, sevdiğiniz bir kıza onu sevdiğinizi söylemek istersiniz, bunun çok farklı yolları vardır. Bizimde şöyle söyleyeyim en büyük aşkımız, en büyük aşkımıza sevgimizi böyle belli ediyoruz, pankartlarla, bestelerle, sopalı pankartlar olsun koreografiler olsun, önümüzde tele acılan parkartlar olsun anlamlı sözler..
(bölüm 4 -hasret)

Bir gol için 28 sene beklemek..


Birtane resim yer değişsin hemen çağırırım çocukları bu resim nerede? bu VEFA'dır.. 
En iyi durumdaydık biz en kötü duruma düştük, ondan sonra bir dikiş tutturamadık, küme düştük bir golle.. O çok acı birşeydi yani bir golle. Onun için diyorumki çocuklara eğer fırsat geldikce bir iki.. Bir gol 28 sene bekletti bir gol.. 
(bölüm 4 -hasret)

20 Şubat 2012 Pazartesi

Arma Aşkı ve Deplasman..


-Arma aşkı bambaşka bir aşktır. Ankaragücü, benim için bu arma çok önemli mesela, bu arma nerede maç yapıyorsa ben giderim.. 

+Hayattan zevk aldığımız en büyük şey tribun mesela bizim hepimizin tribun yani keske daha fazla insan bundan zevk alsada şu cadde boylu boyunca komple maça gitmek isteyen insanlarla dolup taşsa..

-Renk ayrımı gözetmeksizin abi deplasman yapan taraftar benim için herzaman değerlidir..

+Deplasman yoluna cıkmak deplasmanı yaşamak başlangıcından sonuna kadar hani deplasman otobüsünün kalkmasını beklemek, ne bilim hiç tanımadığın hiç bilmediğin bir şehire bir maç için 90 dakika için girmek, orda seni polislerin karşıladığı atmosfer, onları yaşayan insan zaten bizi anlıyordur. 
(bölüm 3 -nesil)

13 Şubat 2012 Pazartesi

Unutulmaz maçlar..


Hayatımda unutamadığım tek maç askerken İstanbulda Ankara Demirspor-Beşiktaş macını seyrettim hüngür hüngür ağladım unutamam, hiç unutamadığım o maç vardır. Demirspor 2-0 mağlupken 2-2'ye getirmesi ve o 2. gol Timuçin vardı sağ açık oynardı, süratle gidipte golü attığı zaman ayağa fırlamışım hatta bana 'hop hop asker ağa asker ağa' dedi Beşiktaşlılar askerim gittim biyere oturdum. Orada hüngür hüngür gizli gizli ağladığımı bilirim.. 
(bölüm 3 -nesil)

12 Şubat 2012 Pazar

Eskiden..


Eskiden her mahallede boş arsalar vardı, boş arsalarda hep hemen iki taş koyar ben hiç unutmam sabahtan akşama kadar futbol oynardık..
(bölüm 3 -nesil)

Gaziantepdeki bir Fenerbahçe taraftarının özlemi..


Şimdi biz Fenerbahçe'yi televizyonlardan seyrediyoruz, takımı futbolcuları hocayı hepsini televizyondan seyrediyoruz ama bu havalimanından kapıdan cıkarken bir atmosfer var, futbolcularla gözgöze gelmek onlarla bir temas halinde olmak, fotoğraf çektirmek. Bu benim için çok şeye bedel.
(bölüm 2 -temas)

Kaybedince..


Kaybedince oturur resmen ağlarım hüngür hüngür ağlarım yani bunu ben değil bütün Eskişehirspor taraftarıda ağlar, Ben biliyorum yani ağladığını biliyorum.
(bölüm 1 -babadan oğula)

Sevgililer günü..


Bir kere Sevgililer gününde deplasmana gitmiştim.. 
(bölüm 1 -babadan oğula)

Şampiyonluk hayali..


Sabahlara kadar bağırıp çağırırım yani kimse olmasa bile Es Es Es Ki Ki Ki Eski Eski ES diye uyandırırım herkesi ne gereği var uyumaya.
(bölüm 1 -babadan oğula)

Bir Es-Es taraftarı takımının kendisi için anlamını anlatırken..


Eskişehirspor benim için hayat felsefesi, yaşam biçimidir Eskişehir aşkı herşeyden önce gelir..
(bölüm 1 -babadan oğula)

selam..

Belkide Türk televizyonlarında hazırlanan en güzel futbol programı deplase keyifler'in bölümlerinden yakaladığımız güzel şeyleri burada sizlerle paylaşacağız.. tekrar selamlar.